Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | serenat yapmak | serenade v. | ||
He decided to serenade his girlfriend with a romantic song. Adam, kız arkadaşına romantik bir şarkıyla serenat yapmaya karar verdi. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yeni evli çifte tencere ve tavalarla alaycı serenat yapmak | charivari v. |